Ana Sayfa Psikoloji İş & Endüstri & Örgütsel Psikoloji Beklenti Teorisi – (Prospect Theory) Nedir?

Beklenti Teorisi – (Prospect Theory) Nedir?

Kayıptan ya da Riskten Kaçma Olgusu Karar Verme Süreçlerimizi Etkiliyor mu?

Beklenti Teorisi – (Prospect Theory) Nedir?

Beklenti Teorisi, özellikle davranışsal ekonomi veya iş psikolojisi alanı ile ilişkilendirebileceğimiz ve ekonomik davranışların karar verme sürecini en etkili hali ile analiz etmemize olanak sağlayan bir teori olarak karşımıza çıkıyor.

Elde edilen çıkarımların hayatta uygulanabilirliği ile bu teori 2002 yılında Daniel Kahneman’a ekonomi alanında Nobel Bilim Ödülünü getirmiş, buna bağlı olarak davranışsal finans alanına büyük bir ilgi oluşmaya başlamıştır. Psikoloji ve ekonomi bilimlerini harmanlayan bu teori, finansal davranışlarımız hakkında bize çok şey anlatıyor.

Bu teoriyi en kolay yoldan anlayabilmemiz için gündelik örnekler şeklinde ele alabiliriz. Teoriden bahsetmeden önce teorinin ana fikrini daha net kavrayabilmemiz için sizlere 2 farklı senaryo vererek ve sorular sorarak başlayacağım. Soracağım sorular ufak düzeltmeler ile revize ettiğim, farklı senaryoları içeren ve tek bir cevap hakkınızın olduğu sorular olacak. Dilerseniz soruların cevaplarını bir yere yazın ya da aklınızda tutun. Teorinin sonunda cevaplarınız daha anlamlı hale gelecek. Hazır mısınız? O halde başlayalım.

Senaryo 1:

A: % 80 olasılıkla 4000 TL kazanacaksınız veya % 20 olasılıkla hiç para kazanamayacaksınız.

B: % 100 olasılıkla 3000 TL kazanacaksınız.

A veya B seçeneklerinden herhangi birini belirlediyseniz 2. senaryoya geçelim.

Senaryo 2:

A: % 80 olasılıkla 4000 TL kaybedeceksiniz veya % 20 olasılıkla hiç para kaybetmeyeceksiniz.

B: % 100 olasılıkla 3000 TL kaybedeceksiniz.

Bu senaryo için de A veya B seçeneklerinden birini belirlediyseniz cevaplarınızı hazır tutun. Yorumlamaya birazdan başlıyorum.

Risk ve belirsizlik durumları altında karar verme süreçlerini kapsayan bu sorular, Daniel Kahneman ve Amos Tversky adlı ünlü psikologların Beklenti Teorileri’nin temel dayanağını oluşturdu. Davranışsal ekonomi ve finans temellerini atan bu psikologlar 1979 yılında yaptıkları çalışmalar ile kaybetmekten veya kaybetme riskinden kaçınma olgusunun, bireylerin karar verme mekanizmaları üzerindeki önemli etkilerini araştırdılar.

Çalışmalarına öğrencileri dahil ederek sonuçlar üzerinden karar verme süreçlerimiz ile alakalı önemli çıkarımlar yapmayı başardılar. Size yukarıda vermiş olduğum 1. senaryoda öğrencilerin % 80’i ikinci seçeneği yani B seçeneğini seçtiler. 2. senaryoda ise öğrencilerin % 92’si A seçeneğini seçti. Peki çoğunluğun seçtiği bu seçenekler ne anlama geliyor?

Birinci senaryodaki seçenekleri karşılaştırdığımızda A seçeneğinde % 80 ihtimalle 4000 TL kazanabileceğiniz fakat %20 ihtimalle hiç kazanamayacağınız olasılıkları mevcut. Peki öğrencilerin neden büyük bir çoğunluğu bu seçeneği seçmek yerine B seçeneği olan % 100 ihtimal ile 3000 TL kazanma ihtimalini seçti?

Aslında A seçeneğinde daha fazla para kazanma ihtimali varken bizleri B seçeneğine iten etken nedir? Elbette kesinlik. Bu durumda, deneye katılan kişiler garanti bir ödül varken, daha fazlasını elde etmek için kendini riske atmaktan net bir şekilde geri duruyor. Diğer bir deyişle insanlar beklenen ödülü maksimize edemiyor. Peki aynı durum kaybederken de geçerli mi?

İkinci senaryoda da benzer bir durum kaybetme riski aşamasındaki riskli duruma dayalı olarak yaşanıyor. B seçeneğinde % 100 ihtimalle 3000 TL kaybedeceksiniz, A seçeneğinde ise % 80 ihtimalle 4000 TL kaybedeceksiniz fakat % 20 ihtimalle hiç para kaybetmeyeceksiniz. Bu seçenekte deneye katılanlar neden B seçeneğini seçerek daha fazla para kaybetme riskini göze aldı?

Oysaki A seçeneği daha düşük bir oranda para kaybettirebilir. Burada da tam tersine garanti bir durum varken, insanlar riske girmeyi tercih ediyorlar. Çünkü konu kaybetmek olunca, insanlar ufak bir ihtimal de olsa hiç para kaybetmemeyi yani % 20’lik bir olasılığı hesaba katıyorlar. Ya da diğer bir ifade ile kesinliği olan net bir para kaybındansa çok düşük ihtimalli olan hiç para kaybetmeme motivasyonu insanlarda daha itici bir güç halinde ortaya çıkıyor. Üstelik daha fazla miktarda para kaybetme ihtimaline karşın…

Bu çok basit iki örnek insanların riskli durumlar içinde kazanma ve kaybetme olasılıklarını hesaba katarak ne tarz kararlar verdiklerini oldukça etkili bir şekilde özetliyor. İnsanlar garanti ve az bir kazancı, riskli ama daha fazla bir kazanca tercih ederken; riskli ama daha fazla kaybetmeyi, kesin bir şekilde kaybetmeye tercih ediyor. Bunun altında yatan sebepler neler olabilir? Neden kaybetmemek için bazen daha fazla risk alırız? Ya da daha fazla kazanma ihtimalimiz varken neden az ve kesin olan ödüle yöneliriz? Sebebini Kahneman ve Tversky, risk ve belirsizlik içeren durumlar altında; kayıpların, kazançlara göre gözümüze daha büyük görünmesine bağlıyor. Kısacası kaybetme eyleminden hoşlanmıyoruz. Ufak bir ödülün hazzı, ufak bir miktar kaybetmenin acısından daha az ve bu durum, ilk senaryodaki deneye katılan 10 kişiden 8, ikinci senaryodaki deneye katılan 10 kişiden 9’u için geçerli.

Tüm bu durumların sebepleri kazanma bağımlılığı, kaybetmekten ve risk almaktan korkmak, önyargılarımız ya da alışılagelmiş mantıksal düşünmenin bizi buna itmesi olabilir mi sizce? Sahi siz hangi cevapları vermiştiniz?

Uzman İş ve Örgütsel Psikolog M. Sadi Nakiboğlu

Soru, düşünce ve talepleriniz için:
sadinakiboglu@vizyongunluk.com
İnstagram: @sadinakiboglu
Twitter: @NakibogluSadi
Linkedin: M. Sadi Nakiboğlu

 

3 YORUMLAR

  1. Tercihim iki senaryoda da A seçeneğiydi. İlk senaryoda B seçeneğiyle 3000 TL kazancım var. Kesin bir kazanç ama kazancımı arttıracak daha iyi bir seçeneğim var. 4000 TL’yi %20 kaybetme korkusu bu parayı %80 kazanma olasılığımı öldürüyor. Açıkçası %20’lik kayıp olasılığını çok da umursamazdım. Sonuçta A seçeneğindeki %80’lik olasılık bana 1000 TL fazladan kazandıracak. Bu da kesin kazancın üzerine %33,3 daha fazla koyup 4000 TL para kazanırdım. Bu da bana güzel güzel bir tatil için yeterli olacaktır 🙂
    İkinci senaryoda da 4000 TL kazanma olasılığım düşük ancak hiç bir para kazanmaktansa düşük ihtimalle de olsa 4000 TL kazanma beklentisi beni tatil için motive etmeye yeterli 🙂

    • Recep Emre Bey, öncelikle yorumunuz için teşekkür ederim. Bu seçimleriniz, küçük yüzdede yer alan ve risk alabilen bireylerden biri olduğunuzu ortaya koyuyor. Hayatta aldığınız risklerinizden hep kazançlı çıkmanızı temenni ediyorum. İçsel motivasyonunuzu hiç kaybetmemeniz dileğiyle…

      • Ben teşekkür ederim bu teori ile ilgili bilgilendirici yazıyı bizlerle paylaştığınız için. Risklerin alınmaya değer olduğunu düşünüyorum. Çünkü riskler bize yaşadığımız rutin hayatın dışında da yaşanılabilecek hayatlar olduğunu gösteriyor, öğretiyor. İnsanın yapabileceklerinin sınırı olmadığını düşünenlerdenim. Riskler bazı noktalarda da kendimizi daha çok keşfetmemizi sağlıyor. Bağlı kaldığımız yerden ve gidersem yapamam dediğimiz anda, başka bir şehirde veya ülkede yaşamak için riske giren bizlerin kazanabileceği deneyimler, öğreneceğimiz tarih, kültür, dil, göreceğimiz yeni yerler, tanıyacağımız yeni insanlar kendimizi daha çok tanımamızı sağlayacaktır. Gerekli yerlerde, gerekli zamanlarda risklerin alınması gerekiyor. Yeni yazılarınızı dört gözle bekliyoruz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Exit mobile version