WhatsApp ve Diğer Uygulamalara Ne Kadar Güvenebiliriz?
Delinin biri kuyuya bir taş attı, Türkiye’de herkes WhatsApp’a düşman kesildi! Resmi kaynaklar bile bu deliye uyup uygulamanın silinmesini önerdi. Peki ne oldu da herkes birden diğer uygulamalara saldırırken WhatsApp’lar silindi?
2011 senesinden beri WhatsApp uygulamasını yoğunlukla kullanan biri olarak, zaten bu tarz ücretsiz servislerin ve uygulamaların masum olmadığını bilen biriyim. Bir söz vardır: “Bir ürün size ücretsiz sunuluyor ise orada ürün sizsinizdir.”
Daha önceki yazımda Google ve diğer teknoloji şirketlerinin bizi nasıl takip ettiğini incelemiştim. Aynı konu Facebook için geçerli değil mi sanıyordunuz? Daha önceden bu uygulamaları ücretsiz kullanırken, hiç mi şüphe duymadınız? ‘Bu insanlar reklam dahi koymadan bu uygulamaları bize ücretsiz sunarak ne kazanıyorlar’ da mı demediniz?
Bakın size haberlerden bazı kısımlar alıntıladım:
“WhatsApp’ın yeni kurallarına göre 8 Şubat itibarıyla kullanıcılar kişisel verilerini Facebook ve ona bağlı şirketlerle paylaşmayı kabul ederse uygulamayı kullanabilecekler.”
“WhatsApp, söz konusu uygulamanın hizmet kalitesini yükseltmeyi amaçladığını açıklarken basında bu adımın tüketicilere doğrudan ürün satabilmek için atıldığı belirtildi. Bazı ülkelerde bunun uygulanmandığı ifade edildi.”
“Türkiye’de WhatsApp, çifte standart uygulamakla, AB ülkeleri ile AB üyesi olmayan ülkelere farklı kurallar getirmekle eleştirildi.”
“Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve Savunma Bakanlığı WhatsApp kullanmaya son vereceklerini, BiP gibi yerli yazılımları kullanacaklarını açıkladı.”
“Türk hükümeti, WhatsApp’ı silme ve yerel iletişim yazılımlarını kullanma çağrısı yaptı.”
“AA’nın haberine göre, WhatsApp, Türk halkının en çok kullandığı iletişim uygulamalarından biri. 2020’de yapılan bir araştırmaya göre yaşları 16 ila 64 arasında değişen internet kullanıcılarının yüzde 88’i WhatsApp kullanıyor.”
“WhatsApp uygulamasının kullanım politikalarında değişiklik yapılacağı açıklamasının ardından Türk mesajlaşma uygulaması BİP’e son günlerde büyük bir talep olduğu görüldü.”
“WhatsApp’a tepkilerin artmasından sonra BiP’in kullanıcı sayısı 24 saatte 1 milyon 120 binden fazla arttı.”
“Türk iletişim şirketi “Turkcell” tarafından pazartesi günü yapılan açıklamaya göre yerel olarak geliştirilen “BİP” uygulamasına son üç günde 4,6 milyon yeni kullanıcı katıldı.
“Açıklamaya göre BİP, rakiplerinden önce çeşitli özellikler geliştirmek suretiyle dünyadaki rakiplerinin önüne geçti. Buna göre birbiriyle alakalı bütün veriler Turkcell’e ait veri koruma merkezlerinde yüksek güvenlik kriterlerine göre depolanacak.”
İnanın bu haberleri okudukça, devamında çevremdeki herkesin diğer uygulamalara koşuşturduğunu görünce istemsizce güldüm. İnsanlar WhatsApp’tan kaçarken diğer uygulamaların güvenli olduğunu düşündüler sanırım.
Yine daha önce belirttiğim yazımda şirketlerin bizim verilerimizi nasıl değerlendirdiğinden bahsetmiştim. Şirketler sizin önemsiz gördüğünüz alışkanlıklarınızdan bile ekonomik girdi elde ediyorlar. Netflix izlerken önünüze çıkan dizilerin herkes ile aynı olmaması tesadüf mü sizce? Ya da benim spordan bahsettikten sonra reklamlarda besin takviyesi satan siteleri görmem tesadüf olabilir mi?
WhatsApp’ın Yaptıkları Yasal Mı?
Eğer çağa ayak uyduracak kanunlarınız varsa bunun bir önemi yok. Avrupa teknolojiyi hukuki yönden de takip edip düzenlemeler yaptığı için WhatsApp’ın yeni güncellemesinden etkilenmeyecek.
Amacım insanlara WhatsApp iyidir, kanunsuzdur, kötüdür, rakipsizdir gibisinden laflar etmek değil. Ya da yerli bir uygulama olan BİP’i kötülemek hiç değil. Burada yasal sorun bilgilerimizin toplanması, mesajlarımızın çalınması da değil. Bunu kimin nasıl ve neden yaptığıdır esas sorun. Yoksa WhatsApp size açık açık belli verilerden faydalanacağını söylerken Telegram söylemiyor diye sizce bundan kendini mahrum mu bırakıyordur?
Ücretsiz kullandığınız her uygulamanın sizden bir fayda sağlamakta olduğunu unutmayın. “Sorun şu ki hangi şirket, hangi kurum hakkınızda neyi ne kadar biliyor hangi veriyi nasıl kullanıyor, bilemezsiniz. İnternet hizmetlerinden vazgeçemeyiz, ancak iyi bir kullanıcı olmak ve haklarımızı bilerek hareket etmek her zaman elimizde olacaktır.”
Bunu nasıl yapabiliriz?
WhatsApp zaten ikili konuşmalarınızı çalacağız, ifşa edeceğiz gibisinden açıklamalar yapmamıştı. O yüzden delimizin kuyuya attığı taşı çıkarmakta fayda var. Türkiye yalnız WhatsApp ya da Netflix için çok önemli bir pazar değil. Aynı zamanda tüm teknoloji satan şirketlerin gözdesidir Türkiye. Çünkü 85 milyonluk nüfuslu ülkemizde milyonlarca internete direkt bağlı cihaz var. Bu sebeple WhatsApp bu kadar kan kaybetmeye dayanamadı ve şöyle uzunca bir açıklama yaptı. İsterseniz bulup okursunuz. Ben sadece şu kısmını belirtmek istiyorum: “Bazı dedikodulara cevap vermek ve uçtan uca şifrelemeyle özel mesajlarınızı koruduğumuzu yüzde 100 netleştirmek istiyoruz.”
WhatsApp verileri paylaşacağız dediğinde uygulamayı sildiniz. O zaman bu açıklamaya güvenerek herkes uygulamayı geri mi yüklemeli? Orasını sizin tercihinize bırakmaktayım. Artık herkesin birden fazla cihaza sahip olduğu 21. yüzyılda, büyük şirketlerin hukuki boşluklardan yararlanarak bizlere ait her türlü bilgiden fayda sağladığını unutmayın. Bilinçli bir kullanıcı olmak için ise öncelikle her duyduğunuzu gerçek kabul etmeme alışkanlığını edinmeye çalışın lütfen.
Ve son olarak da WhatsApp’tan kaçarken Telegram’a ya da BİP’e yakalanmayın derim.
Yazar Enes AYGÜN tebrîke şâyân bir bakış açısı ile konuyu özetlemiş.
Bu konuda Anadolu irfânında çok zarif bir nükte var: “Bedava peynir sadece fare kapanında olur!”
İslâm inancına göre de “yaptıklarımızdan ve yapmamız gerektiği halde yapmadıklarımızdan sorumlu” olduğumuza göre, demek ki; “Hesabını veremeyeceğimiz paylaşımda bulunmayacağız!”
O kadar…
-M.İrfân ÇINARGİL-