Aşırı Düşünme ve Kararsızlıktan Kurtulmak O Kadar Zor Mu?
Uykularınız kaçıyor. Uzandığınız yerden maddi durumunuzu ve ödemek zorunda olduğunuz faturaları düşünüyorsunuz. Sonraki gün, kendi aracınızla ya da toplu taşımayla işe giderken uzun uzadıya tüm sorunlarınızla baş başa kaldığınız trafik bile artık elinizden alınmış durumda. Evden çıkamıyorsunuz.
Tüm bunlar stres kaynağı ve kendinizi düşünmekten alamadığınız sorunlar. Sayfalarca uzayıp giden, bitmek bilmeyen ve sürekli yenilenen…
Maillerinizi bile göndermeden tekrar tekrar okuyup acaba yazmayı unuttuğum bir şey var mı ya da daha iyisini yazabilir miyim diyorsunuz. Bir bilet alırken bırakın tarihleri ve gidilecek yerleri, kendi adınızı bile doğru yazıp yazmadığınızı tekrar tekrar kontrol ediyorsunuz.
Hele felaket senaryoları… Kafanızdan atamadığınız ekonomik sorunlar, ailevi problemler, iş hayatınızdaki aksaklıklar, ya da işinizin olmaması, evliliğiniz, ilişkileriniz üzerine olumsuz düşünceler.
İnkâr edebilir miyiz? Hepimiz az çok böyleyiz. Stres her zaman hayatımızın bir parçası. O yüzden aşırı düşünmekten ve kararsız kalmaktan tamamen kurtulamasak da bu durumu kanalize etmenin birkaç yolundan bahsetmek isterim.
Görev ve sorumluluklar açısından yapmanız gereken ne varsa bir yapılacaklar listesinden yardım alabilirsiniz. Böylelikle size yük olan bu düşünceleri belli aralıklarla kontrol edeceğiniz bu listeye yazmak onları kafanızdan atmanıza yardımcı olacaktır.
Bunu alışkanlık haline getirdiğinizde ise bu görev ve sorumluluklar sizin için mental bir yük olmaktan çıkar ve size önünüzdeki diğer işleri unutmadan odaklanmada yardımcı olur.
Yüksek lisans eğitimim sırasında, Eston hocam bana önemli bir ödev yazmam konusunda can sıkan ve üst perdeden sert bir mail atmıştı. Bu durum başta normal gelse de aynı gece uyuyamamış ve acaba neyi yanlış yaptım da hocam bu denli kızmıştı diye düşünmekten sabahı zor etmiştim.
Sonrasında karşıma çıkan bir makale “dikkatinizi zihinsel durumunuza yönlendirmek çoğu zaman bu durumu değiştirir” mantığıyla beni kendime getirmiş ve bu düşüncelerin farkına vardıktan sonra, yani hocamın bu tutumunun beni rahatsız etmesi üzerine, bu durumla ilişki kurmak, hareket etmek veya bir tarafa koymak isteyip istemediğimi seçme gücünün bana ait olduğunu fark etmiştim.
Yazmanın gücünü hepimiz biliriz. Yazar olmasanız bile, düşünceleri dürüstçe bir kağıda akıtma alışkanlığı geliştirmek, verimsiz düşünceleri kafanızdan çıkarmanıza yardımcı olacaktır. Unutmayın, kimse yazdıklarınızı okumak zorunda değil, o yüzden atış serbest. İstediğinizi dilediğiniz gibi eleştirin. Yeter ki içinizde kalan bir şey olmasın.
Yazdıklarınızdan yola çıkarak kendinizi de sorgulayabilirsiniz. Mesela yaptıklarımdan neler işe yaradı, hangileri yaramadı. Ya da neyi daha doğru yaparsam daha düzgün sonuçlar alabilirim gibi.
Laboratuvarda çalışan bir bilim adamı değilseniz, hiçbir zaman tüm gerçeklere erişemez ve mükemmel koşullarda çalışamazsınız.
Kendinize karşı dürüst olun. Belli bir noktadan sonra, gözden geçirmek için daha fazla bilgi aramak bir tür erteleme biçimine dönüşüyor. Sürekli olarak harekete geçme alışkanlığınız yoksa iş gününün sonunda yapılacaklar listenizdeki en önemli üç ögeyi seçin, ne olursa olsun bu ögeleri tamamladığınızdan emin olun. Geç kalsanız bile önemli bir şeyi başarmaktan daha fazla şey öğreneceksiniz.
Cehennem Yerine Cennet Yap
Zihniniz güçlü bir araçtır. Yanlış şeyler üzerinde çalışmasına izin vermeyin.
İş yerinde bir sorun ortaya çıktığında ve o gece ilerleyen saatlerde o sorunu kafanızdan çıkaramazsanız, yukarıdaki alışkanlıklardan birini seçin ve geliştirin.
Kronik bir aşırı düşünür olmama ve kararsızlığın pençesinden bir türlü kurtulamama rağmen, bazen sadece harekete geçmenin en iyi seçenek olduğunu öğrendim.
Bir hatayı düzeltmek, daha sonra çöken fırsatlarla ilgili pişmanlıklarla yaşamaktan çok daha kolaydır.
