Ana Sayfa Aktüel Tekillik Zamanına Yolculuk

Tekillik Zamanına Yolculuk

İnsanlık tarihi M.Ö. 10.000’li yıllara kadar dayanıyor. İlk hesap makinesini ise yine M.Ö. 2.000’lerde Sümerlilerin icadı olan abaküs olarak biliyoruz. Yani tam 8.000 yıl. 1623 yılında ise Wilhelm Schickard 4 işlem yapabilen hesap makinesini geliştirmiş, bakıldığında arada 3.700 yıl var. 1623’den 327 yıl sonra, 1950 yılında ise Alan Turing tarafından yazılan “Bilgisayar Makineleri ve Zeka” makalesindeMakineler düşünebilir mi?” ifadesi kullanıldı. 1950’den 73 sene sonra 2023 yılında ise artık yapay zeka teknolojileri ile birlikte makinaların düşündüklerine şahit oluyoruz.

Zaman aralıkları sizin de dikkatinizi çekti mi?

 

8.000 yıl → 3.700 yıl → 327 yıl → 73 yıl

3.700 yılda sadece 4 işlem hesap makinesi geliştirilirken sadece 73 yılda makine öğrenmesine geçiliyor olması sizce de bu korkunç bir büyüme ve gelişme hızı değil mi?

Teknolojik Tekillik Çağı Yaklaşıyor

İleride artık bu gelişmeleri yıllarla değil belki de aylarla ifade ediyor olacağız ve zaman aralığı o kadar daralacak ki Vernor Vinge’ın 1993’te tanıtmış olduğu “Teknolojik Tekillik” zamanı (muhtemel görüş 2040-2050 yılları arası) bilgisayar aklının insan aklının önüne geçeceği varsayımı konuşulmaya başlanacak. Hatta son birkaç yıldır bu durumun konuşulmasıyla sık sık karşılaşıyoruz. Ancak bu an öyle bir an ki, tüm egemenliğin makinelerde olduğu her şeyin makinalar tarafından üretildiği ve yine makinalar tarafından da insanlığın sonunun geldiği bir nokta belki de…

İnsanlar ve Makinalar

Şu anda buna ne engel oluyor? İnsan ile makinalar arasındaki en büyük kıstas dil farkı. Örnekleyecek olursak, ben konuşurken tekillik, çoğulluk, içinde veya dışında, dahil veya değil gibi kavramları biliyorum ayrıca iletişim sırasında duygularımı da içerisine katıp o şekilde konuşuyorum. Bir araba hayal edin günlük konuşmamızda “Arabaya benzin aldım” diyorsunuz. Aslında arabaya benzin aldım dediğinizde arabanın benzin deposuna benzin koyulma eylemini belirtiyorsunuz. Ancak bir bilgisayar arabaya benzin aldım dediğinizde onu arabanın benzin deposunun arabaya dahil olduğunu bilmediği için o noktada tıkanıyor. Buna benzer birçok somut kavram daha örnek olarak verilebilir. Yapay zeka da tam bu noktada devreye giriyor. Makinalar verileri analiz edip bu varyantları öğreniyor daha sonra aynı sorunla karşılaştığında artık bunu çözmüş oluyor bu süreç “Makine Öğrenmesi”, “Derin Öğrenme” ve “Yapay Zeka” şeklinde ilerliyor.

Peki Ya Duygular?

Varyantları çözdük artık makinaların hepsini öğrendiğini varsayalım. Duygusal anlamda söylenenle anlatmak istenen çok farklı olabiliyor. Bu yüzden günümüzde hala “Turing Test” (kısaca; dijital ortamda iletişim kurduğumuz kişinin makine mi yoksa insan mı olduğunu anlama testi) başarılı olmuş durumda değil. En fazla 2 dakika sonra karşınızdakinin bir makine mi yoksa insan mı olduğunu anlayabiliyoruz. Ancak teknoloji ilerledikçe eğer “Turing Test” de başarılı olursa o zaman ne olacak? Korkunç bir hızla gelişen teknolojinin “Tekillik Zamanı” varsayımı belki de gerçek olacak.

Alfa kuşağı, makineler bize hakim olmadan biz onlara nasıl hakim olabiliriz bulacak ve ileriki zamanlarda meslek grupları da makinelere hükmeden kişilerden oluşacak.

Kim bilir belki de ileride makineler de sevebilir, kızabilir, mutlu olabilir veya aşık olabilir ne dersiniz?

Bir sonraki, “Dijitalizasyon ve Yakın Gelecekte Trend Olacak Meslekler” adlı yazımda görüşmek dileğiyle hoşça kalın.

Yazar: Bilişim Teknolojileri Yöneticisi Mücahit Yaşar

İletişim: mucahitysr@gmail.com

 

 

 

YORUM YOK

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Exit mobile version