7 Ocak 2020 gününden itibaren hayatımız beklenmedik bir şekilde değişti. Birkaç ay öncesine kadar rutin hayat koşuşturmamıza normal şekilde devam ederken, Çin’in Vuhan Kent’inden tüm dünyaya yayılan corona virüsünün (COVID 19) hayatımıza girmesiyle dünyamız belki de yüzyıllardır yaşamadığı bir karmaşayla boğuşuyor. Haber kaynaklarından sosyal medya kanallarına kadar tek gündem corona virüsü. Tüm devletler kırmızı alarmda güvenlik tedbirlerini artırırken, bizler de bu tedbirleri hayata geçirme uğraşındayız.
Dünya corona virüsüne savaş açmışken, sosyal medyada olabildiğince yanlış, hatta zarar verebilecek tehlikeli bilgilendirmeler dolaşıyor. İşte bu noktada sadece fiziksel sağlığımızı değil aynı zamanda psikolojik sağlığımızı da korumamız gerekiyor. Zira son günlerde tüm bu olayların etkisiyle, olmadığı halde en ufak öksürüğü hastalığa bağlayan, dışarıda birkaç dakika kaldığı için hastalık belirtilerinin birkaçını yaşadığını söyleyen insanların sayısı gün geçtikçe artıyor. İlaveten, “acaba hasta mıyım?”, “acaba bana ne zaman bulaşacak?” gibi sorular bir süredir sesli şekilde sorulmaya başlandı bile. Bunun tam aksine “bana bir şey olmaz” diye umarsızca tedbirlere uymayan ve kuralları çiğneyen bir cenah da türedi. Görünen o ki sağlıklı kalabilmemiz için öncelikle sağlıklı düşünebilmemiz gerekiyor. Bu yazımda psikolojik anlamda bu süreci en iyi şekilde yönetebilmemiz için hayata geçirebileceğimiz bazı tavsiyeler şu şekilde:
İlk Olarak İçinde Bulunduğumuz Olağan Dışı Durumun Ciddiyetinin Farkında Olmalıyız ve bu Durumu Kabul Etmeliyiz.
Unutmayalım ki, tüm sorunları çözmenin ilk adımı, sorunu kabul etmekten geçer. Olağan dışı günler geçiriyoruz ve bu durumu kabul etmeliyiz. Tam anlamıyla, ip üstünde hiçbir yere değmeden oldukça zorlu bir yolda, tek sıra halinde ve aramızda 1’er metrelik mesafelerle yürümeye çalışıyoruz. Yaşamımızın ani bir değişime uğraması hemen hepimizde ufak bir şok dalgası oluşturdu ve bazılarımız savunma mekanizmalarıyla bu duruma karşı çıkmaya çalışıyor. Üst üste tedbirler açıklanırken kimimiz umarsızca eski yaşamına devam ederek bu değişime direniyor. Olağanüstü bir değişimi hemen kavrayabilmek elbette ilk aşamada herkes için mümkün olmayabilir fakat virüsün yayılma hızını, insanları ne denli etkilediğini ve tehlikeleri göz önünde bulundurarak tedbirleri acilen uygulamaya başlamalıyız.
Olumsuz Olarak Nitelediğimiz bu Değişimi Farklı bir Bakış Açısıyla Kendi Lehimize Çevirmeliyiz.
Günlerdir birçok kişi evden çıkmamaya özen göstererek virüsten mümkün olduğunca izole bir şekilde hayatını sürdürüyor. Bu süreçte, günlük rutininden kopan insanlar alışkanlıklarından uzaklaştıkları için bir boşluk içindeler. Sosyal medyada sıklıkla sıkıldığını, bunaldığını ve içinde bulunduğu durumun çekilmez bir hal aldığını ifade edenlerin sayısı artıyor. Bu noktada yapılabilecek en yararlı şey bakış açımızı değiştirmek. Bakış açımızı değiştirmek için normal şartlar altında hep şikayet ettiğimiz ve yokluğundan yakındığımız zamanımızın bizlere bir hediye olarak sunulduğunu düşünelim. Okul, iş veya hayat telaşından bir türlü vakit ayıramadığımız aktiviteleri, mekanımız kısıtlı olsa da hayata geçirebiliriz. Bu süreyi tanımadığımız yönlerimizi tanımak, kendimizi keşfetmek ve hobilerimize vakit ayırarak geçirebiliriz. Emin olun kendinizi daha zinde ve mutlu hissedeceksiniz.
Odak Noktamızı Değiştirelim.
Şunu unutmayalım ki, sürekli olumsuz bir düşünceye odaklanmak bizleri saplantıya varacak kadar stresli bir sürece yöneltir. Özellikle hastalık gibi konularda bu eğilim, bizi tabi bir neden-sonuç döngüsüne sokacak, bu durum da psikolojimizde derin izler bırakabilecektir. Henüz hastalığa yakalanmamış ve her saniye hastalığı düşünen bir birey için olumsuz senaryoların akılda ağır basması kaçınılmazdır. Bu tarz bir sürece maruz kalmamak için odak noktamızı değiştirmeliyiz. Sürekli bu hastalığı düşünerek yaşamak, hepimizin hayatını çekilmez kılar. Kendimizi daha farklı konulara sevk ederek beynimizi olumlu düşüncelere yöneltelim.
Süreci Sakin ve Tedbirli Yöneterek Birbirimize Karşı Daha Anlayışlı Olalım.
Hasta sayılarının artışı birçok kişide panik ve korkunun artmasına, buna bağlı olarak kaygı seviyesinin yükselmesine yol açıyor. Kaygı ise sağlıklı düşünemeyerek yanlış kararlar almamızla ve yanlış davranışlarla sonuçlanıyor. Bu süreçte sakin kalabilmek zor olsa da, güvenilir kaynaklardan haberleri takip ederek ve önlemleri geciktirmeden alarak kaygı seviyemizi kontrol altında tutabiliriz. Tüm bu zorlukların üstesinden beraber geleceğiz. Kaynağına emin olmadığımız konularla alakalı insanları yanlış bilgilendirmemeye özen gösterelim. Unutmayalım ki verilecek en ufak yanlış bir bilgi, bu tarz olağanüstü durumlarda bir panik havası oluşturabilir ve panik anı ile önü alınmaz bir yangının fitili ateşlenmiş olur.
Bu süreci hep beraber atlatabilmemiz için birbirimize daha saygılı olmamız gerekiyor. Bu nedenle, alışverişe gittiğinizde yapacağınız her fazla stok ürününüzün bir başkası tarafından bulunamama ihtimalini hatırlayın. Veya krizi fırsata dönüştürmek için ahlaki değerlerden uzaklaşarak yapılan bilinçli fiyat artışları toplumumuzun alım gücü düşük kesimini fazlasıyla etkileyebilir. Süreç ne kadar zor olursa olsun aynı gemide olduğumuzu ve bu sorunun üstesinden geldikten sonra yüz yüze bakacağımızı unutmayalım.
En az bu öneriler kadar dikkat edilmesi gerekenler ise sağlık personellerimizin söylediklerine kulak vermek ve tavsiyelerine harfiyen uymak. Sosyal mesafemizi korumak, kişisel temizliğimize dikkat etmek, evden dışarı çıkmamak, bağışıklık sistemimizi güçlendirecek besin takviyeleri yapmak bu tavsiyelerden sadece birkaçı.
Şahsım ve Vizyon Günlük Ekibi olarak, bu zorlu zamanlarımızda toplumumuz için sabah akşam mücadele eden, ailelerinden ve sevdiklerinden belki de günlerce uzak kalmak zorunda olan tüm sağlık personellerimize sonsuz teşekkür ve minnetlerimizi sunarız.
Sağlıklı günlere hep beraber merhaba diyeceğimiz bir Türkiye ve Dünya için lütfen bu süreçte sakin ve tedbirli olun.
Sağlıklı yarınlar dilerim.
Kısaltma Açıklaması: COVID: (Corona Virus Disease – Corona Virüsü Hastalığı)
Soru, düşünce ve talepleriniz için:
sadinakiboglu@vizyongunluk.com
İnstagram: @sadinakiboglu
Twitter: @NakibogluSadi
Linkedin: M. Sadi Nakiboğlu
Istenmeyen , beklenmeyen ve aniden ortaya çıkan olaylar, toplun üzerinde çok olumsuz bir etki bırakır.Hatta, zamanında gerekli ve etkili işlemler alınmazsa,ortalıkta dolaşan gereksiz ve yanlış bilgiler, toplumu paniğe ve hatta önü alınamaz bir felakete
bile sürükleyebilir.
Bu nedenle,toplumu sakinleştirerek uzman kişilere ihtiyaç olacaktır. Onların bilimsel konuşma ve telkinleri, istenmeyen olayların onlenmesinde çok etkili ve yararlı olacaktır.
Bu yazı da bu yonde bilgilendirici ve uyarıcı niteliği ile cok önem taşımaktadır.
Ictenlikle kutlar, çok üstün başarılar dilerim.
Kemal Bey, düşüncelerinize katılıyorum, bu zorlu günlerin üstesinden hep beraber geleceğimize inanıyorum. Yorumlarınız benim için çok değerli, ilginize teşekkür ederim. En içten saygılarımla…