İçinde bulunduğumuz dönemde yapay zekaların hayatımızın hemen her alanında ne denli önemli bir yeri olduğunu görmeye başladık. Chatgpt ise, son dönemlerde oldukça sıkça rastladığımız ve aşina olmaya başladığımız bir kavram olarak karşımıza çıkıyor. İlk olarak 2019 yılında piyasaya sürülmüş olmakla birlikte, kurucusu OpenAI, dünya çapında bir araştırma laboratuvarı ve yapay zeka şirketi. ChatGPT, insanlarla doğal ve akıcı bir şekilde konuşabilen bir yapay zeka sistemi ve doğal dil işleme teknolojisi kullanarak çok büyük bir veri kümesinden öğrenmeyi sürdürüyor. GPT-3 adlı son versiyonu, 2020 yılında piyasaya sürüldü ve NLP (doğal dil işleme) alanında önemli bir başarı olarak kabul edilmekte.
Peki bir yapay zeka olan Chatgpt kendisini nasıl tanımlıyor hiç merak ettiniz mi?
Chatgpt’den kendisini tanımlamasını ve özelliklerini anlatmasını istedik. Cevapları şu şekilde:
Chatgpt Nedir?
ChatGPT, OpenAI tarafından geliştirilen bir dil modelidir. Model, büyük bir metin veri kümesinde eğitilerek, insanların doğal dilde yazdığı veya konuştuğu cümleleri anlama ve üretme kabiliyetine sahip hale getirilmiştir. ChatGPT, kelime anlamlarını ve cümle yapılarını anlama yeteneği sayesinde, doğal bir dil işleme ve anlama becerisine sahiptir. ChatGPT, öğrenme süreci boyunca, insanların web’deki herhangi bir metin verisindeki en yaygın kelime ve cümle yapılarını anlamayı ve benzer yapıları üretmeyi öğrenir.
Chatgpt’nin Özellikleri Nelerdir?
ChatGPT, OpenAI tarafından geliştirilen bir yapay zeka modelidir. ChatGPT’nin özelliği, doğal dil işleme ve anlama yeteneğine sahip olmasıdır. ChatGPT, kelime anlamlarını ve cümle yapılarını anlayarak insanlarla doğal bir şekilde iletişim kurabilir. ChatGPT, geniş bir dil yelpazesinde bilgi işleme ve üretme kabiliyetine sahiptir.
Chatgpt’nin İnsanlığa Faydaları Nelerdir? 5 Maddede Açıklar mısın?
- İletişimde gelişme: ChatGPT, daha doğal ve etkileşimli konuşmaları mümkün kılarak insanlar ve makineler arasındaki iletişimi artırma potansiyeline sahiptir. Bu, müşteri hizmetleri, sağlık ve eğitim gibi geniş bir yelpazedeki sektörlere fayda sağlayabilir.
- Erişilebilirliğin artması: ChatGPT, geleneksel metni okuma veya anlama zorluğu olan insanlar için bilgiyi daha erişilebilir hale getirebilir. Örneğin, görsel engelli veya dil engeli olan kullanıcılar için sesli veya görsel çıktı oluşturabilir.
- Verimliliğin artması: ChatGPT, insan müdahalesi gerektiren görevleri otomatikleştirerek daha karmaşık görevlere daha fazla zaman ve kaynak ayırarak verimliliği artırabilir. Bu, finans, lojistik ve imalat gibi sektörlerde artan üretkenliğe ve maliyet tasarrufuna yol açabilir.
- Kişiselleştirme: ChatGPT, aldığı girdilere dayanarak kişiselleştirilmiş yanıtlar sağlayarak cevaplarını bireysel kullanıcılara uyarlayabilir. Bu, daha ilgi çekici ve ilgili etkileşimlere yol açarak kullanıcı memnuniyetini ve sadakatini artırabilir.
- Yapay zeka araştırmalarındaki ilerlemeler: ChatGPT‘nin geliştirilmesi ve eğitilmesi, doğal dil işleme ve makine öğrenmesindeki ilerlemelere katkıda bulunarak yapay zeka alanında daha fazla ilerleme için yol açmıştır. Bu da daha gelişmiş ve yetenekli yapay zeka sistemlerine yol açabilir ve bunun sonucunda insanlığa çeşitli yollarda fayda sağlayabilir.
ChatGPT‘nin kendisini anlattığı bu soruların cevaplarına ulaşmamız 20 saniyeden kısa sürdü. Yapay Zeka Döneminde Konuşan Robotların Yükselişi inanılmaz bir seviyeye ulaştı denebilir. Bakalım bundan sonraki dönemlerde yapay zekalar bize daha hangi deneyimleri yaşatacak?
Sizler de bu ilgi çekici deneyimi https://chat.openai.com/ adresinden yaşayabilirsiniz.
“Bakalım bundan sonraki dönemlerde yapay zekalar bize daha hangi deneyimleri yaşatacak?” sorunuza bazı cevaplar şöyle:
“Yapay zekânın babası” Geoffrey Hinton bu teknolojinin insan zekâsını aştığı ve nihayetinde bizi öldürmeye karar verdiği bir geleceğe öncülük edebileceği uyarısını yaptı.
ChatGPT’nin yaratıcılarından biri, yapay zekâ gelişiminin “yıkıcı düzeyde sonuçlar doğurma potansiyeli” ile ilgili uyarıda bulunan ve gittikçe kalabalıklaşan araştırmacıların arasına katıldı. Hali hazırda yapay zekâ üzerine çalışmalar yapan ve kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan Alignment Araştırma Merkezi’ni yöneten eski OpenAI çalışanı Paul Christiano, bu teknolojinin insanlığın yok olmasına yol açması ihtimalinin kayda değer seviyede olduğuna inandığını söyledi.
Christiano’nun iddia ettiği üzere asıl tehlike, yapay zekâ sistemleri insanların bilişsel kapasitesine ulaşıp onu aştığında ortaya çıkacak. Dr. Christiano bu an geldiğinde “kıyamet ihtimalinin % 50/50 oranında olduğunu” öngörüyor.
Christiano, “Yapay zekânın birdenbire ortaya çıkıp herkesi öldürmesinden ziyade, her yere çok sayıda yapay zekâ yerleştirmemiz sonucu ölmemiz daha muhtemel… Ve Tanrı korusun, eğer herhangi bir nedenle tüm bu yapay zekâ sistemleri bizi öldürmeye çalışırsa, bunu kesinlikle yaparlar” diyor.
Ne dersiniz? Yaşarsak eğer, göreceğiz…