Üretkenliğini Arttırmanın Yolları
Üretkenlik denince bağlantılı kavram olan zaman şüphesiz ki insanoğlunun kıymetini en çok bilmediği, bilemediği ve harcarken ziyadesiyle dikkatsiz davrandığı kavramların başında gelir. Zamanı boşa harcamakla beraber sadece geri gelmeyecek bir hazine kaybetmiş olmuyor insanlık, aynı zamanda bazı önemli özelliklerini de yitiriveriyor. Üretkenliği esas aldığım bu yazımda, zamanı değerlendirememekle beraber yitip giden özelliklerden biri olan bu kavramla alakalı eski devirlerde yaşamış bazı bilge ve erdemli kişilerin neler söylemiş olduğunu irdeleyeceğim.
Üretkenliği geliştirmek, insanlığın modernleşmeye başlamasından itibaren günümüze kadar birçok yöntemle kovalanmıştır. Nasıl oluyorsa üretkenliğin öneminin ‘Endüstri Devrimi’ ya da ‘Sanayi Devrimi’nden sonra önem kazandığını düşünürüz. İçinde bulunduğumuz yoğun tempodan dolayı zamanımızı optimize etme ve iyi değerlendirme savaşı içinde olduğumuzu zannederiz. Özellikle 21. Yüzyıl insanlarında bu durum daha fazla gözlenmekte. Hatta bazı insanlar sadece zamanı etkin kullanabilmek adına yaşam koçu tutarken, yapılan seminer tarzı etkinliklere de katılım hayli yüksektir.
Vurguladığım gibi her ne kadar bazı insanlar bu kavramın yeni yeni konuşulduğunu düşünse bile, aslında bu tam olarak doğru değil. Üretkenlik konusu felsefenin çıkışından beri tartışılan ve üzerine konuşulan bir kavram olmuştur. Zamanımızın kısıtlı olduğu, durmaksızın akıp gittiği ve kimsenin de gençleşemediği bu dünyada, değerlendirilmesi gereken fakat bunun için sağlam stratejiler ve yöntemler isteyen zaman, sayısız dizi ve filmin olduğu günümüz İnternet çağında, bilgiye ulaşmanın kolaylığının yanı sıra tembelliğe alıştırabilecek kaynakları da ihtiva etmektedir. Saatlerce dizi ve film izleyebilen, bir oturuşta bütün bir Netflix’i soluksuz yutabilen insanlar hepimizin hayatında vardır. Aslında umurunda bile olmayan insanların sahte mutluluklarına bakarken bile sosyal medyada ciddi zamanlar harcayan insanlar da… Tüm vaktimizi sosyal medyaya, dizi ve filmlere gömdükten sonra kalkıp neden iş hayatımda ilerleme kaydedemiyorum, neden yaşantım bu kadar boş ve manasız diye sormanın anlamı kalıyor mu?
Unutulmaması gerekir ki insan aşırı karmaşık ve anlaması/anlaşılması zor bir canlıdır. O yüzden %100 sonuç veren hiçbir sosyolojik veya psikolojik çıkarım yapılamaz. Benim burada araştırarak öğrendiğim ve kendimce yorumladığım birkaç üretkenlik önerisi de her insana uymayabilir, ancak üstünde düşünmeye değerdir.
1) DAHA FAZLASINI YAPMAYA ÇABALAMAYIN
“Yoğun bir yaşamın kısırlığına dikkat edin!”
-Sokrates
Nedir daha fazlasını yapmaya çalışmayın demekten kastımı Sokrates alıntısı ile irdelememin sebebi? Çünkü Sokrates, yaşamımızı hiç anlamı olmayan görevlerle doldurmanın ne kadar kolay olduğunun farkındaydı. Ne olur peki işe hiç yaramayan görevleri hayatımıza doldurduğumuzda? Bu yoğunluk üretkenliğimizi öldürür. Görevleri üstün körü yapıp geçmemize sebep olur. Bunun yerine zamanımızı ve enerjimizi daha önemli işlerde kullanmak daha mantıklı olabilir.
Aynı anda birden fazla görev ve sorumluluk almamalıyız. Hayattan her zaman daha fazlasını istediğimiz doğru olsa bile bu demek değildir ki daha fazla şey yapmalıyız. Bu yüzden üretkenliğin en önemli kuralının fazla iş yapmak olmadığını bilmeliyiz.
2) HER GÜN 2-3 ÖNEMLİ GÖREVİ TAMAMLAYIN
“Doğru yapılan küçük bir iş kusurlu yapılan büyük bir işten evladır.”
-Platon
Zamanla ilgili şöyle bir paradoks vardır. (‘Paradoks’ İngilizceden gelme olduğundan buna ‘açmaz’ ya da ‘çelişki’ diyelim.) Şudur zamanın çelişkisi: Yaşam, hayatlar çok uzundur ancak günlerimiz çok kısadır. Yaşam boyunca çok şey elde edebiliyorken bir gün içinde ne az şey kazanırız!
Bu çelişkinin farkına bir kez vardık mı, her gün imkansız olanı yapmak için çabalamaktan vazgeçeriz. Küçük düşünmeyelim ama basit düşünelim. Nasıl? Tabii ki her gün küçük ilerlemeler kaydederek. Hayatınızda ulaşmak için koymuş olduğunuz bir hedefi düşünerek her gün 2-3 önemli görev icra etmek, sonunda sizi-beni-bizi kısacası herkesi sonuca götürecektir. Unutmayın bir günde kilo alamaz, bir günde kilo veremezsiniz. Her şey istikrara bağlıdır.
Peki hayata dair önemli bir hedefimiz yoksa? Panik yapmayın! Dünyanın sonu değil. İşe yarayacak kuvvetli bir hedef bulmak ve en iyi halinize/halimize ulaşmak yine elinizdedir/elimizdedir. Ancak unutulmamalıdır ki hayat uzun olsa da günler kısa olduğundan her gün 2-3 önemli görevi bitirmek yeterli olacaktır.
3) YAPILAN İŞİN TADINI ÇIKARIN
“İşte memnuniyet çalışmada mükemmelliği getirir.”
-Aristo
Hedefi koyduğunuzda, boş gözlerle bakmak yerine işin kendisine odaklanın. Gelecekte yapmak istediklerimize dair hülyalara dalmak oldukça kolaydır. Ancak bu bizi yanlış zihniyete sürükleyebilir. Bugünleri geleceğimiz için feda ettiğimizi hesaba katacak olursak bile, bugün çalıştığımız zor koşullarda kendimizden verdiklerimizi fedakarlık olarak görmeyelim. Bunun yerine tadını çıkartalım. Yaptığımız işten zevk alalım. Bu işi yaptığımız için kendimizle gurur duyalım. Böyle yapıldığında bu bize sadece daha iyi sonuçlar elde ettirmeyecek aynı zamanda ‘Maslow’un Hiyerarşi Piramidi’nin en tepesinde bulunan kendini gerçekleştirme isteğine de ulaştığımızı hissettirecek.
4) DİKKAT DAĞITICI ETMENLERİ DEVRE DIŞI BIRAKIN
“Huzuru arıyorsanız daha az iş yapın. Ya da gerekli olanı yapın. Daha az iş yapmak daha iyidir. Çünkü yaptıklarımızın ve söylediklerimizin çoğu gereksiz. Eğer bunu yok ederseniz, yok edebilirseniz daha fazla huzura sahip olursunuz.”
-Marcus Aurelius
Eleyici olmak, üretken insanlar için anahtar bir stratejidir diyebilirim. Sadece ihtiyacımız olmayan şeyleri yok etmek yeterli olmayacağından, dikkat dağıtan ne var ise yok edilmelidir. Önemsiz işleri ortadan kaldırdıkça daha fazla odaklanma gücü ve huzur bizi bulacaktır. Kendinizi bir heykeltıraş olarak hayal edin ve size büyük bir kaya parçasının verildiğini. Göreviniz ise güzel bir şekle ulaşana kadar işinizi yapmanız yani sanat eseri ortaya çıkarmanız. Bunun için yapacağınız şey ise taşa şekil vermektir. Bu şekil verme işleminde gereksiz parçalar ortadan kaldırılır ve geriye eseriniz kalır. Eğer sosyal medya sizi zehirliyorsa o zaman ondan anında kurtulun. Kurtulamıyorsanız da etkili kullanmanın yollarını araştırın hatta zaman kısıtlamaları koyun kendinize. Bazı insanlar canınızı yakıyor ve hayatınıza sadece kötülük mü getiriyor? Kurtulun hepsinden! Çıkarıp atın hayatınızdan İnanın bunu yapınca ne kadar hafiflediğinizi hissedeceksiniz.
Akıl sağlığınıza ve konumuz gereği üretkenliğinize zarar verdiğini düşündüğünüz her şeyi ve herkesi hayatınızdan çıkarın lütfen. Dikkat dağıtıcı etmenlerden kurtulduktan sonra üretkenliğinizin artışını izleyin.
5) EGONUZU KONTROL ALTINA ALIN
“Kendinizi ne suçlayın ne de yüceltin!”
–Plutarhos
Yunan tarihçi, biyografi ve deneme yazarı olan Mestrius Plutarhos, orta dönem Platoncularındandır. Plutarhos’a göre ego övülmeyi ve yüceltilmeyi sever. Ancak suçlanmayı da sever. Aslında egomuz her türlü ilgiden ve alakadan hoşlanır. Lütfen egolarınızı tatmin etmeyi her zaman reddedin. Bunun içinse önce egonuzun olduğunun farkına varmalısınız. İnsanların çoğu, egolarının hayatlarını ve yaptıklarını berbat ettiğinin farkında bile değil.
Yolunca gitmeyen şeyler yüzünden kendinizi suçladığınızda, birden bire kendinizden nefret etmeye başlarsınız. Bunun tam tersini düşünün: Bir şeyler yolunda gitmiştir ve siz bunu kendinize bağlarsınız. Sonuç olarak kendinize aşık olursunuz. Bunun adını da zaten birileri ‘Narsisizm’ olarak koymuştur.
Bir yudumdan bir şey olmaz, bir nefes çek zarar gelmez denir ya hep; en kötü alışkanlıklar oradan başlar. İşi narsistik olmaya kadar götürürseniz eğer, yapmakta olduğunuz ürettiğiniz ne varsa bundan taviz vermek zorunda kalırsınız. Kendinizi suçlamaktan da yüceltmekten de kaçının. Sonuçlara değil sürecin kendisine değer verin.
6)İLERLEMEYE DEVAM EDİN, ÖNÜNÜZE BAKIN
“Durmadığınız sürece ne kadar yavaş yürüdüğünüzün bir önemi yoktur.”
Üretkenlikten uzak bir gün bile tüm ilerleyişinizi yok edebilir! Hatta sizi aylarca gerisine götürebilir. Küçümsememeniz gereken bir şey şudur ki: Üretken bir yaşam sürmenin ne denli zor olduğu…
Düşünün ki çevrenizdeki insanlar da sizi anlamayacaklar. Bir yudumdan ne olur ki? İnanın çok şey olur. Dinlenme halindeyken ve hatta tatildeyken bile sizi hedeflerinize biraz daha yaklaştıracak çok küçük şeyler yapabilirsiniz, yapabiliriz…
Kitap okunabilir, spora gidilebilir veya günlük tutulabilir. Daha faydalı birçok şey sayılabilir, mümkündür. Yeter ki yapmaya hevesli olun.
7) ÇALIŞMADA SİSTEMLİ OLUN
“Büyük eylemler küçük işlerden oluşur.”
-Lao Tzu
Farkında mısınız yapılan ne varsa aslında bir sistemin parçası hepsi. Örneğin uyanır uyanmaz ilk yaptığın şey, işe başlamadan önce yaptığın şeyler, ne kadar süre ve nerede çalıştığın, ne yediğin, çalışıp çalışmadığın ve benzeri örnekler. Kombine edilmiş küçük hareketlerimiz yaşama sistemimizin bir parçası. Bu küçük hareketlerin büyük faydaları da vardır: Daha fazla mutluluk, başarı, sağlık gibi. Hepsi sistemli hareket etmenin bir sonucudur. O yüzden büyük eylemlerin küçük işlerden oluştuğunu unutmadan sistemli bir çalışma düzeni elde edildiğinde üretkenliğin artması da kaçınılmaz olacaktır.
Sonuç Olarak: Şunu söylemek isterim ki yazılanlar hep yapmalısın, etmelisin ya da yapma etme der. Motivasyon yazılarında da videolarında da bazı insanlar çıkıp diğerlerine şunu yap bunu asla yapma diye öğütler verir. Bu anlattıklarıma o yüzden kurallar değil de öneriler demeyi tercih ediyorum. Önerilerimi dikkate aldığınızda sonuçları göreceksinizdir. Yeter ki istikrarlı olun.
Yazınız için çok teşekkür ederim.
Hi Justin, thank you for your comments and interest in our website. I looked at your website and it looks nice. I would recommend you to keep it simple and understandable as now. We are using “newspaper-business magazine theme”. I am sure that after the new theme your site will be better. Keep in touch, take care of yourself.
Pharmacy online cialis
pill
That is awesome!
Amazing!
Buy tadalafil generic cialis
Online pharmacy cialis
prices
Cialis 5mg
cialis prices
our SEO’s working.
You’re getting eyeballs – mine at least.
Your content’s pretty good, wouldn’t change a thing.
Genial! Me gusta mucho.
Genial! Me gusta mucho.
Güzel yazı.
Üretkenliğini Arttırmanın Yolları – Vizyon Günlük
Ne yazmışsın be vicdansız!