8 Mart Dünya Kadınlar Günü
Her ne kadar dilimizde “Dünya Kadınlar Günü” olarak bilinse de aslında doğrusu “Dünya Emekçi Kadınlar Günü”. Çünkü bugünün kutlanmasının bir sebebi var. Şöyle ki:
‘Ekmek ve Gül’. Bu sözcükler kadınların hem ekmek hem de gül mücadelesinin yüzyıllara uzanışını simgeler. 15 bin kadın işçi, daha kısa çalışma saati, daha iyi gelir, oy hakkı ve doğum izni için yürüyüşe geçtiğinde dillerinde ‘Ekmek ve Gül’ sloganı vardır, hep bir ağızdan “Karnımızı doyurmak için ekmek, ruhumuzu doyurmak için gül istiyoruz” der işçi kadınlar.
8 Mart Tarihi Nereden Geliyor?
8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentindeki tekstil sektöründe çalışan yüzlerce kadının düşük ücretlerini, uzun çalışma saatlerini protesto etmek için greve başlamışlardır. Ancak bu grev sırasında çıkan yangın işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 kadın işçi can vermiştir. Bu olaylardan 52 yıl sonra yani 1910 ‘da, Danimarka’nın Kopenhag kentinde düzenlenen II. Sosyalist Enternasyonal toplantısında 1857’de başlayan, kadın haklarının kazanılması ve kadınların birliktelik mücadelesinin her yıl “Kadın Günü” olarak kutlanması kararı alınmıştır.
Türkiye’de İlk Kadınlar Günü
Türkiye’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında, iki kız kardeşin girişimi ile gerçekleştirilmiştir. Bu tarihten sonra yıllar boyunca 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlamalarına izin verilmemiştir.
1975 yılı Uluslararası Kadınlar Yılı olarak kutlanmış, yapılan etkinlikler kapsamında Birleşmiş Milletler, 8 Mart’ı “Dünya Kadın Günü” olarak kutlamaya başlamıştır. 1975 yılını “Birleşmiş Milletler Kadın On Yılı” ilan edilmiştir. Türkiye’de bu kapsamda yer aldığı için “Kadın Yılı Kongresi” gerçekleşmiştir.1980 askeri darbesinden sonra dört yıl 8 Mart anılmamıştır. 1984’ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlanmaya başlanmıştır.
Bu sebeple ki, Kadın Hakları için 8 Mart, başlangıçtaki önemini hala korumaktadır. 8 Mart’ın özünü, emekçi kadınların mücadelesini ve azmini unutmadan, bu günü “Ekmek ve Gül” için, kadınların insanlık hakkı ve toplumumuzda eşit yurttaşlar olarak yer alacağı günler için her yıl “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak anılmalı ve kadınların sesine kulak verilmelidir.
Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin!
Yazar: Mucize Şimşek
