Bebekler doğduklarında tüm dilleri biliyorlar mı?

Bebeklerin doğduklarında tüm dilleri bildiği, zamanla unuttuğu teorisi!

Bebeklerin doğuştan dil yeteneğine sahip olduğunu söyleyen biri var: Noam Chomsky.

Tam adıyla Avram Noam Chomsky. Bir dilbilimci, filozof, bilişsel bilimci, sosyal eleştirmen ve politik aktivist. Amerikalı olunca politik aktivist olmayan akademisyeni dövüyorlar çünkü. 7 Aralık 1928 yılında Philadelphia’da dünyaya gelmiş. KENDİSİ tam 93 yaşında ve hala aktif olarak bilimle uğraşan biri.

Noam Chomsky

Lise öğreniminden sonra gittiği Pennsylvania Üniversitesi’nde ilk dil bölümünü kuran ve dilbilimde dağılımcılık kuramını ortaya atan hocasından çok etkilenir. Chomsky zamanla hocasının ve kendisinin dil bilimine ve siyasete bakış anlamında benzer olduklarını görür. 1960 yılından bu yana dilbilimine kattığı kuramlar ve çalışmalarla EN önemli dilbilimciler arasında görülmektedir.

Şimdi gelelim esas konumuza. Dil gelişim kuramlarını incelersek bazıları dilleri diğer öğrenilmiş davranışlardan biri olarak kabul ederken bazıları konuşmakta olduğumuz dili, çevremizdeki insanların davranışlarından gözlemleyerek öğrendiğimizi söyler. Bir başka teoriye göre çocuklar dil öğrenebilmek adına çevrelerini gözlemler.

Chomsky dil edinimi üzerine bahsi geçen tüm bu görüşlere karşı çıkıyor.

Ona göre dil öğrenimi konusunda biyolojik ve psikolojik temeller etkilidir. Bu kuramı psikodilbilim (psycholinguistics) kuramı olarak adlandıran Chomsky, dil öğrenmenin özünde insandan insana farklılık göstermediğini ve doğuştan gelen bir yetenek olduğunu savunmaktadır.

“Dil organı, çocuğun ilk deneyimleri ile etkileşime girer ve süreç içerisinde çocuğun konuştuğu dilin dilbilgisine doğru olgunlaşır. Bu doğuştan gelen sabit yeteneğe sahip bir insan, örneğin benim gibi Philedelphia’da büyürse, beyni de İngilizcenin Philedelphia ağzını kodlayacaktır. Bu beyin Tokyo’da büyümüş olsaydı, Japonca’nın Tokyo ağzını kodlamış olacaktı. Beynin -İngilizce ve Japonca gibi- farklı dilbilimsel deneyimleri, dil organının yapısını değiştirecektir. Dil öğrenen çocuğa sunulan veri, anahtarların şu veya bu yönde sabitlenmesini sağlayacak yeterlikte olsa gerek. Bu anahtarlar sabitlendiğinde çocukta belli bir dil hâkimiyeti yerleşir ve çocuk o dilin gerçeklerini biliyordur artık, örneğin belli anlatımların belli anlamları vardır çocuk için.” (Chomsky, 2007)

Yani kısacası bebeklerin doğuştan dil yeteneğine sahip olduğunu söylüyor.

Chomsky’nin dil teorisini bebeklere sorarak kanıtlayamayacağımız ortada. Ancak bunun doğru olmadığını bebeklere sorarak kanıtlamamız da pek olası gözükmüyor. Daha önce de belirttiğim gibi Chomsky neredeyse bir asırdır hayatta ve hala aktif olarak bilimle haşır neşir halde. O yüzden benim kalkıp da Chomsky’nin doğuştan gelen bir dil sistemine sahip olduğumuz teorisini ‘saçma’ bulduğumu söylemem yersiz olacaktır. Belki de bebeklerin dillere doğuştan hakim olduğu fikrinin ‘absürd’ olduğunu söylemem daha az tepki çeker.

Çünkü bebekler büyüdükçe ihtiyaca göre belli sesler çıkartarak belli durumları ve nesneleri o sesler yardımıyla tanımlıyorlar. Su isterken ‘buuu’ diyen karnı acıkınca ‘mama’ ya da ‘meme’ diyen bebeklerin dil bilgisi kurallarına hakim olduklarını sanmıyorum.

Şu bir gerçek ki Chomsky sürekli kendi kuramlarını ve teorilerini değiştirmiştir ve güncellemiştir. Ki buna rağmen hala alanında en önemli isim olarak görülmesi de belki yeterli bilim insanının düzeyli ve geçerli çalışmalar üretemiyor olmasına bağlanabilir.

Biraz araştırma yaptıkça gördüm ki Chomsky resmen eleştirilemez bir konuma yükseltilmiş ve kendisi ne derse bu şekilde direkt kabul görmüş. Bence bu durum dilbiliminin kendisine en büyük zararı vermektedir.

Henüz dört aylık olan kızım Masal’a kendi bildiğim dillerde farklı sorular yönelterek küçük bir deney (deneyimi etik kurulundan onay almadan icra ettiğim için lütfen aramızda kalsın!) yaptım. Yaklaşık 1,5 hafta süren deneyin sonucunda sevgili küçük cadı kızımın sorularıma gülümseyerek ve sevinç çığlıkları atarak cevap verdiğini gördüm. Aynı soruları Noam Chomsky gelip de Masal’a sorsa aynı şekilde cevap verir miydi? Bilemiyorum, ben kız babası kontenjanından cevapları gülücüklerle kaptım. Ancak Masal’ın doğuştan tüm dilleri anlamadığını, konuşamadığını ya da dilbilgisi bilgisine sahip olmadığını görmüş oldum. Ve kızımla Chomsky’nin dil kuramını çökertmiş olduk. 😊

Tabii ki ben bir dilbilimci olmadığımdan Chomsky’nin kuramına yönelik sadece kendi bilgimin yettiğince eleştiride bulunabiliyorum ve dilbilim konusunda daha açıklayıcı görüşler ileri süremiyorum. Belki bir gün biri çıkar ve Chomsky’nin tacını elinden alır. İleride Chomsky yerine dilbilim alanında bir numara olarak kabul edilir.

Sizin bu konudaki düşünceniz ve yorumlarınız neler?

Lütfen bizimle paylaşın!

Önceki İçerik4857 Sayılı İş Kanunu (Güncel) Tam Metni
Sonraki İçerikAsgari Ücret Belli Oldu! Yıllara Göre Ülkemizdeki Asgari Ücret Tutarları

1 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz